CEVAP ÇOK NET

- Gelirsem oraya…ile,

- Kesin şamatayı... ile,

- Eeeh, yeter be…ile,

- Son kez söylüyorum…ile,

- Herkes ayağını denk alsın…ile,

- Yeter artık, kapa çeneni…ile,

- Bak, kaldırmayın beni yerimden…”…ile,

- Ne annelik, ne babalık ne de “eş”lik yapabilirsiniz.
• Çocuğunuzla ve eşinizle kurduğunuz iletişimde;
- Karşılıklı olarak:
- Olumlu etkilenme,
- Sağlıklı yankılanma,
- Doyurucu geri dönüşüm…alıp almadığınızı,
- Bu işte başarılı olup olmadığınızı, şu şekilde test edebilirsiniz:
• Evde;
- Sürekli bir bağırtı-çağırtı mı hakim,
- Ev ahalisinin sessizliği yapay mı doğal mı,
* Evdeki sükunet;
- Oluşturduğunuz bir “huzur” ortamı havasından kaynaklanıyorsa,
- Evdekilerin; duygularını-hislerini rahatlıkla ifade edebilmekten ileri geliyorsa,
- Doğru yoldasınız demektir.
• Eğer evin bu sessizliği;
- Korkudan, panik havasından, sindirilmişlikten dolayı ise,
- Bilin ki bu düzen her ne kadar hoşunuza gitse bile, bir kıvılcımla bozulabilir.
• Bu durumda baba, eve her dönüşünde;
- Annenin yaka silkmeleri ile,
- Çocukların şikayet dilekçeleri ile karşılaşmak zorundadır.
• Şayet böyle bir durum yoksa;
- Ailede yaşayan herkesin:
- Aile ortamını, hiçbir yabancı ortamla değişmeyeceği kesindir.
• Bu tip ailede yaşayan kız çocukları;
- Uzak şehirlerde okumaya heveslenmezler,
- Yuvadan, erkenden uçmayı hayal etmezler,
- Başka şehirlerde yuva kurmayı ise hiç düşünmezler.
• Erkek çocukları da;
- Pembe hayallere, kuru-sıkı vaatlere,
- Yalancı mutluluklara, sahte Cennetlere,
- İtibar da etmezler, pirim de vermezler.
• Öyle ki;
- Kendilerini yerinden-yurdundan uzaklaştıracak kişileri ve girişimleri “koku”larından tanırlar.
Dr. Yaşar Kuru